726 okunma

Boşanma Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Bu yazımızda sıkça rastlanılan bir dava türü olan boşanma davalarında dava dilekçesinin nasıl hazırlanması gerektiğini ele aldık. Boşanma dava dilekçesi son derece titiz ve ayrıntılı olmalıdır. Çünkü dilekçeler aşaması sonrasında yeni iddia ve delil sunmak yasaktır.

Aşağıda tüm ayrıntılarıyla bir boşanma davasının ne şekilde açılacağını, dilekçede hangi hususlara değinilmesi gerektiğini, şeklen ne gibi başıklar kullanılması gerektiğini siz değerli Adanalı vatandaşlarımızla paylaştık.

ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

 TEDBİR TALEBİMİZ VARDIR

 

DAVACI                                           : 

VEKİLİ                                            :

DAVALI                                            :

KONU                                               : Davalı yanın kusurlu eylemleri sebebiyle boşanma, müşterek çocuğun velayeti, maddi ve manevi tazminat  talepli dava dilekçemizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR ( VAKILALAR ):

  1. Müvekkil ile davalı taraf, 09.06.2013 tarihinde, evlenmişlerdir. ( Ek 1: Tarafların nüfus kayıtları örnekleri ve gerekirse evrakların ilgili kurumdan celbi taleplidir.)

  2. Evlenme öncesi davalı yan, müvekkili tam aradığı eş olduğuna inandırmış, eylemleri ve söylemleri ile müvekkili evlenmeye ikna etmiştir.
  3. Evlenmeden sonra, 03.03.2015 tarihinde müşterek çocukları Ömer Kahraman İŞÇİMEN dünyaya gelmiştir. ( Ek 2: Çocuğun nüfus bilgileri gerekirse resmi kayıtların celbi taleplidir)

  4. Evlilik akdinin kurulmasından sonra, davalı eşin müvekkile karşı tavırları değişmiş, Türk Medeni Kanunu’ nun evlenmeyle eşlere yüklediği yükümlülüklerin hiç birisi davalı tarafından yerine getirilmemiştir.
  5. Müvekkil müşterek çocuğunun bulunması sebebiyle, davalının birçok kusurlu hareketini görmezden gelmiş ancak davalı yan müvekkile karşı olan yükümlülüklerini ve tavrını gün ilerledikçe daha da katılaştırıp, evliliğin artık müvekkil bakımından çekilmez hale gelmesine neden olmuştur. Müvekkilin tüm iyi niyetli ve evliliğini kurtarmak için yapmış olduğu fedakârlıkları sonuçsuz kalmış ve müvekkil son çare olarak boşanma davası açmak kararını almak zorunda bırakılmıştır.
  6. Müvekkilin boşanma kararı almasına sebep olan davalı kusurlu eylemleri özellikle şunlardır;
  • DAVALI SÖYLEMEKTEN DAHİ HİCAP DUYDUMUZU DA BEYAN EDEREK, MÜTEMADİYEN MÜVEKKİLİN RIZASI VE BİLGİSİ DIŞINDA CEBİNDEN, CÜZDANINDAN PARALARINI ALMIŞTIR;

  1. Müvekkilin uzun süre boyunca cebindeki paralar eksilmiştir. Müvekkil ilk başta bu eylemin kimin tarafından gerçekleştirildiğini bir türlü öğrenememiş, çalınma vakıasının mütemadiyen devam etmesi üzerine, müvekkil eylemin kimin tarafından yapıldığını tespit etmek amacıyla eve kamera yerleştirmiş, görüntü incelemeleri sonucunda müvekkilin paralarının eşi tarafından çalındığı müvekkil tarafından tespit edilmiştir. ( Ek 3: Müvekkilin cebinden rızası hilafına davalı tarafından paraların çalındığını gösterir görüntüler)

  2. Görüntülerden de rahatlıkla anlaşılacağı üzere, davalı yanın, müvekkilin pantolonundan veya cüzdanından uzaklaşmasını beklediği, banyoya girmek suretiyle veya herhangi bir sebeple cüzdanın bulunduğu yerden uzaklaşmasının hemen ardından, önce etrafı gözetlediği, müvekkilin kendisini göremeyeceğini anladığı anda da derhal cebini ve cüzdanını kurcaladığı, belli bir miktar parayı aldığı bu eylemin hemen hemen her gün devam ettiği rahatlıkla tespit edilecektir.
  3. Müvekkil aile giderlerini tek başına karşılamaktadır. Davalı aile birliğinden doğan giderlere katılma yükümlülüğünü hiçbir şekilde yerine getirmemektedir. Müvekkilin 450634*****1892 Yapı Kredi World Opet nolu kredi kartı da 1,5 – 2 yıl gibi süreden beri davalı eşin yedindedir. Davalı eş, aylık ortalama bu kredi kartından 1.500, 2.000 TL arası harcama yapmakta, bu harcamaların bir bölümünü de nakit para çekme şeklinde gerçekleştirmektedir. Bu harcamalara bakılırsa, müvekkile ve ortak konuta yapılan herhangi bir harcamanın olmadığı, rahatlıkla görülecektir. Zira ekte sunmuş olduğumuz görüntü ve ses kayıtlarından da rahatlıkla anlaşılacağı üzere, davalı yan evde yemek yapmadığı gibi, evde hiçbir zaman yemek pişmiyor ve temizlik yapılmıyor olmasına rağmen bir çok defa kendi üst katında oturan annesinin evine alış veriş yaptığı görülecektir. Bu hususlar ekte sunmuş olduğumuz görüntü ve ses kayıtlarında da anlaşılacaktır. ( Ek 4: Yukarıda bilgileri verilen kredi kartından yapılan harcamaların dökümlerinin ilgili bankadan celbi taleplidir)

  4. Müvekkil ihtiyaçlarını karşılaması için davalı eşe yukarıda bilgilerini vermiş olduğumuz kredi kartı dışında günde ortalama 50 – 100 TL arası harçlık da bırakmaktadır. Herhangi bir şekilde kira, elektrik, su, doğalgaz faturası ödeme gibi bir ortak gideri karşılamayan bir kişinin hem kredi kartından hem de müvekkilin bıraktığı günlük harçlık dışında müvekkilin cebinden bir de rızası hilafına mütemadiyen para alması evlilik birliğinin müvekkil açısından artık kendisinden birlikte yaşanması beklenmeyecek derecede sarsılmasına neden olmuştur. ( Ek 5: Müvekkile ait kredi kartının davalı yanca 1,5 – 2 Yıldır Doğrudan Kullanıldığını Kabul Ettiği Mesaj Çıktıları)
  • DAVALI YAN MÜVEKKİLDEN NEFRET ETTİĞİNİ, TİKSİNDİĞİNİ, MÜVEKKİLE HERHANGİ BİR SEVGİSİ VE SAYGISININ BULUNMADIĞINI, BEYAN ETMİŞTİR.
  1. Davalı yan sürekli bir şekilde, annesiyle veya komşusuyla yapmış olduğu görüşmelerde, müvekkile herhangi bir sevgi ve saygısının olmadığını, müvekkilden tiksindiğini, ihtiyacı olmasa ona katlanmayacağını beyan etmiştir. İş bu hususu ekte sunmuş olduğumuz ses kayıtlarında hem de müvekkilin kardeşinin hanımıyla baş başa yapmış olduğu görüşmelerde bizzat söylemiştir. Sayın Mahkemece dosyaya sunmuş olduğumuz kayıtlar bilirkişilere gönderilip konuşma dökümüne ilişkin bir rapor geldiğinde de rahatlıkla tespit edileceği üzere, davalının artık aile hukukundan doğan herhangi bir yükümlülüğü yerine getirme gibi bir derdi olmadığı, ailenin manevi bağlarının kendisinde bulunmadığı aşağıda ki örnek mukabilinde sunacağımız konuşmalarda görülecektir;
  • Davalı yan ekte sunmuş olduğumuz Gün 1. Kayıt Başlıklı Kaydın 02.14 ile 02.18 saat ve dakikaları arası müvekkile yönelik olarak; ağza alınmayacak ve kesinlikle aile hukukuyla bağdaşmayacak nitelikte hakaretlerde bulunduğu tespit edilecektir. Bu kayıtta davalının müvekkile karşı “ ağzına sıçarım, sana çocuğunu göstermeyeceğim, siktir git ulan, sıçarım senin canına…” gibi yazmaktan dahi hicap duyduğumuz hakaretlerde bulunduğu görülecektir.
  • Yine aynı başlıklı kayıtta bu sefer 12.20 ile 12.23 saat ve dakikaları arasında yine müvekkile yönelik; “ ayı, orospu çocuğu, evde yemek yapmıyorum, ağzına sıçarım” gibi hakaretlerde bulunduğu tespit edilecektir.
  • MÜVEKKİLE YÖNELİK OLARAK AYNI BAŞLIKLI KAYDIN 12.57 İLE 13.13 SAAT VE DAKİKALARI ARASINDA İSE ANNESİYLE BİRLİKTE; “ müvekkilden nefret ettiklerini, müvekkili hiç sevmediğini, müvekkilden iğrendiğini, müvekkili aslında hiçbir şekilde istemediğini, müvekkilin hayat sürdürülecek bir adam olmadığını, ASLINDA MÜVEKKİLDEN BOŞANMAK İSTEĞİNİ AMA ÖNCE MÜVEKKİLİN MAL VARLIĞINI ALMASI GEREKTİĞİNİ, MÜVEKKİLE AİT EVİ MÜVEKKİLDEN ALACAĞINI, MÜVEKKİLİN CİĞERİNİ SÖKECEĞİNİ, BOŞANMANIN SONUÇLARINA İLİŞKİN AVUKATLARLA GÖRÜŞTÜĞÜNÜ mülkiyeti müvekkile ait MALLARI ALACAĞINI BEYAN ETMİŞTİR.

  • Davalı yanın konuşma kayıtlarının neredeyse hemen hemen hepsinde müvekkilin malvarlığını nasıl ve ne şekilde edinebileceğini hesapladığı, bunun için avukatlara danıştığı, aslında bir manevi birliktelik de olan evliliğin davalı tarafından tamamen bir mal varlığı edinme aracı olarak görüldüğü rahatlıkla tespit edilecektir.
  • Dava dilekçemizin ekinde sunmuş olduğumuz görüntülerden 1. GÜN 2. KAYIT BAŞLIKLI KAYITTA DAVALI EŞ; YİNE ANNESİYLE YAPMIŞ OLDUĞU KONUŞMADA, annesinin müvekkille konuşmasını ve artık kendisinin müvekkili istemediğini beyan etmesini ama müvekkile ait evin kendisine verilmesini ve bu konuda onu ikna etmesini isteği açıkça anlaşılacaktır. Bu konuşmada yine “ gidip bir avukatla boşanmanın maddi sonuçlarıyla ilgili konuşma yaptığını, müvekkilin kendisine 500.000 TL verirse derhal boşanacağını beyan etmektedir. 500.000 TL’yi duyan annesi birebir şu kelimeyi kızına kurmaktadır  “ 300.000 TL KOPAR” YETERLİDİR. AYRICA YİNE BU KAYITTA MÜVEKKİLLE BAĞLARINI TAMAMEN KOPARMAK İSTEDİĞİNİ, DUYGUSAL ANLAMDA HİÇ BİR OLUMLU DUYGU BESLEMEDİĞİNİ, MÜVEKKİLİ GÖZDEN ÇIKARDIĞINI AÇIKÇA BEYAN ETMEKTEDİR.
  • DOSYAYA SUNMUŞ OLDUĞUMUZ 2. GÜN KAYIT BAŞLIKLI SES KAYDINDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE, MÜVEKKİLİN KENDİSİNE KARŞI ŞİDDET UYGULAMASI İÇİN MÜVEKKİLİ SÜREKLİ TAHRİK ETTİĞİNİ ANCAK BUNA RAĞMEN MÜVEKKİLİN KENDİSİNE BİR ŞEY YAPMADIĞINI BEYAN ETMEKTEDİR. AYNI KAYITTA HERAN FIRSAT KOLLADIĞINI, MÜVEKKİLİN KENDİSİNE BİR ŞEY YAPMASINI ÇOK İSTEĞİNİ AÇIKÇA SÖYLEMİŞTİR. YİNE BU KAYITTA AVUKATLA KONUŞTUĞUNU, MÜVEKKİLİN TÜM MALVARLIĞINI MÜVEKKİLDEN ALACAĞINI, BEYAN ETMİŞTİR.
  • GÜN 1. KAYIT BAŞLIKLI KAYDIN 05.00 İLE 05.05 SAAT VE DAKİKALARI ARASINDA ASLINDA DAVALININ MÜVEKKİLE BİR EŞ OLARAK DEĞİL TAMAMEN BİR MADDİ KAYNAK OLARAK BAKTIĞI RAHATLIKLA ANLAŞILACAKTIR.
  • Bu kayıtta müvekkile karşı HERHANGİ BİR SAYGI VE SEVGİSİNİN OLMADIĞINI, MÜVEKKİLİN BİR KÖPEĞE BENZEDİĞİNİ, MÜVEKKİLDEN TİKSİNDİĞİNİ, MÜVEKKİLİN YÜZÜNE DAHİ BAKAMADIĞINI MİDESİNİN KALDIRMADIĞINI, MÜVEKKİLİN HER SABAH EVDEN ÇIKARKEN ONU ÖPÜP ÇIKTIĞINI AMA ASLINDA BUNU KENDİSİNDE TİKSİNTİ UYANDIRDIĞINI, BEYAN ETMİŞTİR.
  • Müvekkil, kendisine edilen hakaretler ile eşinin kendisine tamamen maddi bir çıkar yolu olarak bakış açısı kazanmasını sağlayacak ya da bu durumu hak edecek herhangi bir olaya sebebiyet vermemiş olmasına rağmen davalı yan müvekkile karşı sürekli kötü muamelede bulunmuş ve sürekli müvekkile hakaret etmiş, müvekkilin mal varlığını bir şekilde edinmenin yollarını aradığını, bunun için fırsat kolladığını beyan etmiştir.
  • Müvekkil, davalı eş tarafından mütemadiyen müşterek çocuğunun kendisine gösterilmemesi şeklinde tehdit edilmiştir. Bu hususun müvekkili korkuttuğunu bilen davalı eş ve annesi adeta müvekkili sindirmişlerdir. Davalının bu eylemleri artık evlilik birliğini müvekkil bakımından çekilmez hale getirmiş, objektif olarak da evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. ( Ek 6: Ses Kayıtlarını İçerir Örnekler)

  • DAVALI EŞ, MÜVEKKİLİ DARP ETMİŞ, TANIKLAR HUZURUNDA ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞ, MÜVEKKİLİ HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİYLE YARALAMIŞTIR.

  • Davalı, ekte sunmuş olduğumuz kayıtlardaki söylemlerini ayrıca bazen müvekkilin gıyabında başka tanıkların yanında da söylemiştir. Söylenenlerden müvekkil haberdar olduğunda ilk önce söylenenlere itibar etmemiş ancak müvekkile hakaret edildiği ve kendisine bakış açısının pek sağlıklı olmadığı yönündeki kayıtlar da söylentileri doğrular nitelikte olunca müvekkil bu olayı aile büyükleriyle konuşmaya karar vermiştir.
  • Müvekkil bu söylenenleri ve görüntüleri aile büyükleriyle konuşmak için 27.04.2016 tarihinde davalı eşin dayısı Erol ÇAĞIRANBAŞ, amcası Hakan KANIK kuzeni Batuhan KANIK İsimli kişiler ile arkadaşı olan Xü, X adlı çalıştığı işyeri adresine davet etmiş durumu kendilerine izah etmiştir.
  • Davalının akrabaları müvekkili dinledikten sonra, davalı ile görüşmek için davalının annesinin evine gitmişler ve müvekkili de arayarak davet etmişlerdir. Müvekkil de durumu görüşmek üzere, davalının annesi X’ın evine arkadaşı X ile birlikte gitmiştir.
  • Görüşmeler esnasında davalı eş, yukarıda sayılan kişilerin huzurunda müvekkile yönelik olarak önce hakaret ve tehditlerde bulunmuş ve daha sonra müvekkili kasten yaralamıştır.
  • Davalı eş hakaret olarak “ orospu çocuğu, senin kadar şerefsiz haysiyetsiz bir adam yok’’ şeklinde sözler sarf etmiş ve ayrıca, “ senin hayatını bitireceğim, seni 8. Kattan atıp öldüreceğim, senin hayatına son vereceğim” şeklinde de tehditlerde bulunmuştur.
  • Tehdit ve hakaretlerine devam edip hızını alamayan davalı, müvekkilin gözüne, yüzüne yumruk atmış, omzuna vurmak ve ısırmak ile kol ve dirseklerine vurmak ve ısırmak suretiyle müvekkile karşı adam yaralama suçunu gerçekleştirmiştir.
  • Ayrıca kapıyı müvekkilin ve görüşme yerinde bulunan herkesin üstüne kilitlemiş, anahtarı cebine koymak suretiyle seni buradan aşağı atacağım demiş ve müvekkili aşağı atmak için cebir uygulamış, ancak tanıkların araya girmesi ve engellemesi üzerine fiilini tamamlayamamıştır.
  • Müvekkile karşı bir çok defa yaralama eylemi gerçekleştirmiş ve müvekkili çeşitli yerlerinden yaralamıştır. Bunun üzerine müvekkil Sağlık Bakanlığı Bahçelievler Devlet Hastanesi’ ne başvurup darp raporu almıştır. ( Ek 7: X Devlet Hastanesinden Alınan Rapor Örneği)
  • Davalı eş yine tanıkların huzurunda senin tüm malvarlığını alacağım seni donsuz bırakacağım, demiştir. İş bu söylenenleri ve eylemleri yukarıda isimlerini vermiş olduğumuz ve olay yerinde bulunan herkes duymuştur.
  • Davalının annesi de olay yerinde müvekkile yönelik olarak, “şerefsiz, terbiyesiz, orospu çocuğu, seni o evde yaşatmayacağım” şeklinde sözler sarf etmiştir.
  • Yaşanan bu olaylar üzerine müvekkil Bahçelievler Asayiş Büro Amirliğine giderek şikayette bulunmuş ve eşin evden uzaklaştırılmasını talep etmiş, tedbir yoluyla davalı eşin evden uzaklaştırılmasına karar verilmiş ve karar süresi içerisinde Aile Hukuk Hakimliği’ ne sunulmuştur. ( Ek 8: Müvekkilin ifade tutanağı ve tanık Nurettin Durnagöz’ün bilgi alma tutanağı örnekleri)
  • Davalı Evle Hiç İlgilenmediği gibi, davacı müvekkil ile de hiçbir şekilde ilgilenmemiş, çalışmadığı halde evin temizlik ve bakımıyla dahi ilgilenmemiş, bir ev hanımından beklenen asgari çalışmayı dahi yerine getirmemiştir.

HUKUKİ GEREKÇELERİMİZ               :

  1. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunumuzda boşanma sebepleri arasında düzenlenen sebeplerden birisi de; Hayata Kast, Pek Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış’ tır. Bu boşanma sebebi niteliği itibariyle özel ve mutlak bir boşanma sebebidir. Yukarıda arz ve izah edilen vakıalara bakıldığında müvekkilin 8. Kattan aşağıya atılmaya çalışılması, bunun için cebir kullanılması üzerine kapının kilitlenip kaçmasının engellenmeye çalışılması, müvekkilin hayatına kast eden nitelikte bir davranıştır.

Türk Medeni Kanunu 162- “Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.”  Hükmünü amirdir.Söz konusu boşanma sebepleri kanunda aynı maddede düzenlenmiştir. Hayata kast; bir eşin, diğer eşi öldürme girişimidir ki bizce huzurdaki dava bakımından bu husus vardır. Eş, bu kastını fiili olarak ortaya koymuştur.

Pek fena muamele; diğer eşin vücut bütünlüğü ve sağlığına yönelik her türlü saldırıdır. Eşin, diğer eş tarafından bir kez dahi şiddet görmesi bu kapsamda değerlendirilir. Yukarıda arz ve izah ettiğimiz elim olaylar neticesinde alınan darp raporunda da bu husus somut dava bakımından gerçekleşmiştir.

Onur kırıcı davranış; eşlerden birinin, diğerinin onuruna, haksız ve ona hakaret etmek, onu küçük düşürmek amacıyla yaptığı saldırıdır. Bu saldırının üçüncü bir kişinin önünde yapılmış olması aranmamaktadır. Tarafların yalnız oldukları ortamda yapılan saldırılar da birey onurunun zedelenmesi bakımından yeterlidir. Yukarıda arz ve izah edilen vakıalarda müvekkile karşı yapılan hakaret ve tehditlerin bu soyut hukuk kuralının somut dava bakımından uygulanması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

  1. Hukuki nitelendirme tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere eğer Sayın Mahkeme özel boşanma sebebinin gerçekleşmediği kanaatindeyse yaşanan vakıalar gereği kusurlu davalı eşin eylemlerinden dolayı evlilik birliği davacı müvekkil bakımından ortak hayatı sürdürmesi kendisinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmıştır.
  2. Manevi Tazminat Talebimiz

Yaşanan vakıalar sebebiyle müvekkilin kişilik hakları saldırıya uğramıştır. Gerekçesi ve delilleriyle ortaya koyduğumuz vakıalara bakılırsa müvekkilin tamamen kusursuz olduğu kusurlu tarafın davalı olduğu kanımızca tespit edilecektir. Müvekkil hukuka aykırı saldırı sonucu psikolojik olarak rahatsızlık duymuş, acı, çekilen ızdırap ve elemin mevcudiyeti ile manevi zararın varlığı sübut bulmuştur.

Davamızda manevi tazminatın tüm koşulları gerçekleşmiştir. Müvekkilimin kişisel hakları ağır biçimde ihlal edilmiştir.  Müvekkilimin kişisel haklarına ağır saldırı niteliğindeki olaylar nedeni ile davacı müvekkil lehine  250.000-TL. (ikiyüzellibintürklirası) manevi tazminata hükmedilmesini talep ediyoruz.

  1. Maddi Tazminat Talebimiz MK.’un 174. maddesi, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz veya daha az kusurlu eşin diğer taraftan maddi tazminat talebine hakkı bulunduğunu hükme bağlamıştır. Yukarıda vakıalar bölümünde de değindiğimiz üzere, davalı eş özellikle müvekkilin rızası hilafına cebinden para almak suretiyle, müvekkilin maddi zararlarına sebebiyet vermiştir. Bundan dolayı kusurlu davalı eşten maddi tazminat olarak 250.000 TL’nin (ikiyüzellibintürklirası ) alınarak kusursuz davacı müvekkile verilmesini talep etmekteyiz. Zira davamızda maddi tazminat koşulları da gerçekleşmiştir.
  2. İhtiyati Tedbir Talebimiz

Öncelikle davacı müvekkilin başkaca mesken olarak kullanabileceği herhangi bir konutu olmadığından dolayı boşanma davası sonucu, Bahçelievler Mah. Basın Sitesi Sk. Onur Sitesi, C Blok No: 1 İç Kapı No: 18 Bahçelievler – İSTANBUL adresindeki taşınmazın müvekkilin kullanılmasına tahsis edilmesini ve davalı eşin tedbiren meskeni kullanmamasına karar verilmesini talep ederiz.

Ayrıca boşanma davası süresince müşterek çocuğun velayet hakkının davacı müvekkile verilmesini talep etmekteyiz. Zira yaşanan vakıalara bakıldığında davacının yasal temsil yetkisini yerine getirebilme durumunun mümkün olmadığını beyan ederiz.

  1. Ayrıca düğün gecesi müvekkil davacıya bir çok altın takılmıştır. Düğünden sonra eşler balayına gideceği için, kendisine takılan altınların tamamını davalı eşe teslim etmiş davalı eş de kendi annesine teslim etmiştir. Müvekkile takılan takılara ilişkin görüntü kayıtları vardır. Miktarı şuan için tarafımızca net olarak bilinmediği gibi, bilirkişilerce takılan altınların miktarı tespit edilecektir. Ayrıca müvekkilin kendisine takılan altınları, davalı eşe emaneten teslim ettiğine ve ayrıca davalı eşin de altınları annesine teslim ettiğine ilişkin tanıklarımız bulunmaktadır. İş bu dava da müvekkile takılıp davalı eşe emanet olarak verilen altınların da aynen iadesine karar verilmesini talep ederiz.

HUKUKSAL SEBEPLER             : HMK., MK., ve ilgili mevzuat

DELİLLER                                      : Nüfus kayıtları, görüntü ve ses kayıtları, tanık beyanları, ifade tutanakları, müvekkilin kredi kartı bilgileri, mesaj çıktıları, tanık beyanları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ilgili zabıta araştırması ve her tür taktiri ve kesin delil.

SONUÇ VE İSTEM                         :

Yukarıda ayrıntılarıyla izah etmeye çalıştığımız gerekçelerle ve  Sayın Mahkemece re’ sen göz önüne alınacak sair sebeplerle;

  1. Öncelikle tedbir yoluyla, meskenin müvekkilin kullanımına tahsis edilmesini ve boşanma davası sonuçlanıncaya kadar velayet yetkisinin davacı babaya tedbiren verilmesini,
  2. Davalının kusurundan dolayı tarafların BOŞANMALARINA hükmedilmesini,
  3. Müşterek çocuğun velayetinin çocuğun sosyal ve kültürel ve eğitim bakımından gelişimi de göz önüne alınarak ve tamamen çocuğun menfaatine olacak şekilde davacı babaya verilmesini,
  4. Dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 250.000(ikiyüzellibin)-TL. MADDİ TAZMİNAT’IN kusurlu davalıdan alınarak müvekkile verilmesini,
  5. Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 250.000(ikiyüzellibin)-TL. MANEVİ TAZMİNAT’IN kusurlu davalıdan alınarak müvekkile verilmesini,
  6. Davalı eşe düğün gecesi emaneten bırakılan ve onun tarafından da annesine verilen müvekkile takılan altınların tespit edilerek müvekkile aynen iadesini,
  7. Yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini,

Saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

Davacı Vekili

Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*